Britanya’nın Amerikalı sömürgecilerinin vergi dayatması ve gelir elde etmesi için getirdiği bir dizi yasa olan Townshend Yasası, sömürgelerde ezici bir muhalefetle karşılaştı ve muhalif sömürgecilerin vergilendirilmiş eşyalara boykot çağırmalarına neden oldu. > Kolonistler daha sonra hem sözlü hem de şiddetli protesto gösterileriyle boykotu takip ederek İngiliz askerlerinin 1770 Boston Katliamı'nda beş Amerikan sivilini öldürmelerini sağladı.
Yaygın Amerikan muhalefetinin ardından 1765 Damga Yasası yürürlükten kalktıktan sonra, Saldırganın Şansölyesi Charles Townshend, kolonilerde para toplamak amacıyla yeni bir dizi yasa çıkardı. Bu yasalar New York Meclisini askıya aldı, gümrük hizmetini yeniden düzenledi ve boya, kağıt, cam, kurşun ve çay üzerine görevler verdi. Sömürgeler Townshend Act’leri özyönetme için bir tehdit olarak görüyorlardı. Sonraki boykot İngiltere'ye vergi gelirini düşürdü. Boston'daki yeni gümrük panosu merkez olduğu için şehir muhalif bir bölge oldu. Sömürge Sekreteri Lord Hillsborough, Boston’a dört birlik gönderdi ve Bostonluların işgaline öfkelenmesi Boston Katliamı’na yol açtı.
İronik olarak, katliamın aynı gününde, İngiltere başbakanı Townshend Yasalarını kısmen yürürlükten kaldı. Ancak çay üzerindeki görev, İngiltere'nin sömürgelerini vergilendirme hakkının bir sembolü olarak kaldı. Bu ölçüme karşı sömürgelerin isyanı, 1773 yılında Amerikan Devrimi'ne ve Amerikan sömürgelerinin bağımsızlığı savaşına yol açan kilit olaylardan biri olan Boston Çay Partisi'nde doruğa ulaştı.