Göçmenlerin çoğu Amerika'ya gemi ve uzay yoluyla geldiğinden ve çok kısıtlı olduğundan çoğu, yalnızca Yeni Dünya'da hayatta kalmalarına yardımcı olacak türden eşyalar getirdi. Kendi vatanlarını bir daha asla göremeyeceklerini bilerek, bazıları en çok değer verdiği kişisel eşyaları getirdiler.
Alçakgönüllü aileler, genellikle mobilya gibi büyük eşyaları geride bırakır, çünkü onları gördükleri yere taşımaya çalışmak pratik ya da hesaplı değildi. Bu tür çiniler, nevresimler ya da tencere tavalar gibi önemli kıyafetler ve değerli eşyalar da yaygın katkılardı. Küçük biblolar ve mücevherler de getirildi, çünkü sadece göçmenler için önemli oldukları için değil, aynı zamanda ailenin kendisini zorlu mali sıkıntılarda bulması halinde bu eşyaların satılabileceği için.
Kültür, göçmenlerin kendilerine ne getireceğine karar vermede yapılan seçimlerde de sıklıkla rol oynadı. Örneğin, aşırı inançlara abone olan insanlar, dinlerinin pratiği için önemli olanlar lehine bazı öğeleri geride bırakabilirler. 20. yüzyılın başlarında birçok göçmen için Amerika'ya ana giriş limanı olan Ellis Adası, ziyaretçilerin görmesi için tipik olarak göçmenlerin getirdiği bazı kişisel eşyaları sergiliyor.