Güneydoğu Kuzey Amerika’nın Cherokee yerlileri, bir ahşap, nehir kamışı ve asmalar çerçevesinden yapılmış ve toprak ve kilden alçı ile kaplanmış konutlarda yaşıyordu. Çatı tahtadan veya sazdan yapılmış çimlerden yapılmıştır. Bu Kızılderili konutları, sukunet ve baskın evleri olarak bilinirdi ve daha verimli bir şekilde sıcak tutulan daha küçük bir kışlık evine asya denirdi.
Cherokee, bazen bölümlere ayrılmış daha büyük dikdörtgen yapılar da yaptı. Bu yapılar genellikle topluluk üyelerinin bir araya gelebileceği, işleri tartışabileceği ve tören yapabileceği konsey evleri olarak hizmet etti.
Ova bölgelerinde yaşayan, sık sık göçen ve çabucak inşa edilen teepe'lerde yaşayan Kızılderili kabilelerinin aksine, Cherokee topluluklarına göreceli olarak yerleşti ve daha dayanıklı evlerini mahsullerini yetiştirdikleri yere yaklaştı. Avrupalı yerleşimcilerle ilk temas sırasında, Cherokee köyleri tarım alanlarıyla çevrili yaklaşık 30 ila 60 konuttan oluşan kalıcı topluluklardı.