İngiliz Psikiyatri Dergisi'ne göre, kültür bağı teorisi, tıbbi antropoloji içindeki belirli hastalıkları meşru değil kültürel olarak tanımlayan bir fikirdir. Başka bir deyişle, bazı kültürler gerçek olmayan ve söz konusu kültürün dışında bulunmayan semptomları ve hastalıkları tanımlar.
İngiliz Psikiyatri Dergisi'ne göre, antropologlar bir kültürün derinden köklü kaygılarını gösterdiği için kültür bağı teorisi çalışmalarını önemli buluyorlar. Kültüre özgü bir hastalığı tanımlamak için beş adım kullanırlar. Belirli bir kültürde bir hastalığın var olup olmadığını, kültür içindeki bir demografinin çoğunluğunun hastalığa aşina olup olmadığını, bu kültürün dışındaki hastalıklarla ilgili herhangi bir aşinalık olup olmadığını, hastalığın biyokimyasal kanıtının olup olmadığını sorguluyor hastalık halk hekimliği ile tedavi edilir.
İngiliz Psikoloji Dergisi, Hindistan ve Sri Lanka'ya özgü kültürel açıdan spesifik bir sperm kaybı kaygısı olan bu durumu tartışıyor. Araştırmada araştırmacılar, Hindistan'daki semen-kayıp kaygısı, dhat ve kültürel bağ sendromu ve Güneydoğu Asya'daki diğer küçük yerli bölgeler hakkındaki önceki araştırmalardan geçtiler. Dhatın varlığı, kültür içindeki erkek yetersizliğine ilişkin endişeleri göstermektedir. Erkeklerin semen kaybına ilişkin hipokondri sayesinde semptomlar yarattılar, böylece daha fazla endişe ve depresyonu haklı çıkardılar ve olası semen kaybını açıkladılar.