Afrika’daki kölelik genellikle kabileler arasındaki çatışmanın ve savaşın ürünü idi. Amerika’nın aksine, ırk temelli değildi. Köleler Afrika'da serbestçe seyahat edemediler, ancak kabile bileşiği içinde Amerikan kölelerinden daha fazla özgürlük yaşadılar. Afrika’daki kölelerin de yaşam için köleleştirilmeleri gerekmezdi.
İlk sömürgeler ilk olarak Afrikalıları köle olarak ithal etmeye başladıklarında, onların bir modeli ya da sistemi yoktu. İngiliz Batı Hint Adaları'nı kaynakları olarak gördüler ve köleleri tüfekler olarak tanımladılar. Bu, bireyin yaşam için köleleştirildiği anlamına geliyordu. Öte yandan, Afrika'daki köleler genellikle savaşın ve kabile çatışmasının ürünü idi. Uygulamalar kabileden kabileye değişse de, siyahlar tipik olarak diğer siyahlara sahipti ve genellikle kölelerini bağımlı olarak görüyorlardı. Köle sahiplerinin kölelerini aile birimlerine asimile etmeleri alışılmadık bir durum değildi. Kölelik durumu, Afrika kölelerinin çocukları tarafından miras alındı.
Afrika’daki köle uygulamaları, yedinci yüzyılda Arap Müslümanları ve Beyaz Avrupalıların katılımıyla değişmeye başladı. Köleler Amerika'ya gelmeye başladığında, uygulama kurumsallaşmıştı. Milyonlarca Afrikalı siyah, Amerika'daki beyaz sahipleri için işçi olarak ithal edildi.