Dr. Albert Bandura tarafından geliştirilen sosyal öğrenme teorisi, öğrenmenin basitçe başkalarının eylemlerini gözlemleyerek gerçekleşebileceğini önermektedir. Geleneksel öğrenme teorileri tüm öğrenmenin koşullandırma, pekiştirme ve cezalandırmanın oluşturduğu ilişkilerin sonucu olduğunu ortaya koyarken, Bandura sosyal bir öğe ekleyen ilk kişiydi.
Üç kavram, sosyal öğrenme teorisinin temelini oluşturur. Birincisi, insanların gözlem yoluyla öğrenebilecekleridir. Dr. Bandura bunu Bobo bebek deneyiyle gösterdi; bu da çocukların yetişkinlerde gördükleri aynı saldırgan davranışları sergilemelerine neden oldu. İkinci temel kavram, gurur duygusu, memnuniyet ve başarı hissi gibi zihinsel durumların belirli davranışları pekiştirdiği fikridir. Son olarak, sosyal öğrenme teorisi, öğrenmenin her zaman davranışta bir değişiklikle sonuçlanmadığını kabul eder.
Çocukların rol modellerin davranışını kopyalama şeklini gözlemlerken, sosyal öğrenme teorisinin örnekleri boldur. Bu modeller, ebeveynleri veya kardeşleri gibi yakın dünyalarındaki insanlar olabilir veya fantezi karakterleri veya ünlüler olabilir. Çocuklar, sahip olmak istediği kaliteye sahip bir modelle özdeşleşmeye motive edilir. Bu, çocuğun gözlenen davranışları, değerleri, inançları ve modelin tutumlarını benimsemesine yol açar.