Seksiyonalizm Amerikan İç Savaşına Nasıl Yol Açtı?

Amerikan İç Savaşı'ndan önceki yıllarda, çatışmaya öncülük eden Kuzey ile Güney arasında ayrı bir kültürel, politik ve ekonomik kimlik duygusu gelişti. Bir milletin bir bütün olarak değil, bir milletin bir kesimine olan sadakatini ifade eden seksiyonalizm, yalnızca farklı bir yaşam biçimine değil, coğrafi olarak paylaşılan güvensizliğe ve Kuzey yoluna olan kaygısına dayanan bir Güney kimliğine katkıda bulundu. Federal hükümet tarafından temsil edilen yaşam ve ABD Başkanı Abraham Lincoln'ün seçimi. Seçim döneminde Güney, ağır sanayileşmiş Kuzey’in kölelik karşıtı duruşuyla tehdit altında hisseden köle-emek tarımsal ekonomik sistemine dayanan kendi bölgesel milliyetçiliği anlayışını zaten geliştirmişti.

Kuzey ve Güney'in kültürel, sosyal ve ekonomik kurumları oldukça farklılaştı. Kölelik ve batı genişlemesi ile ilgili sıcak tartışmalara ve geniş ölçüde farklı ahlaki durumlara başvuruldu. Günümüzde yaygın olan kitle iletişim yöntemlerinin olmaması, aynı zamanda Kuzey ve Güney'in farklı görüş ve geleneklerinde daha izole olmalarına da katkıda bulunmuştur. Yerel haberler ve görüşler ülke çapındaki iletişimden çok daha hızlı gitti ve Güney Devletleri Birlik'ten ayrıldıklarında, ABD neredeyse iki ayrı ülke haline geldi.

Güney ülkeleri, Başkan Lincoln’ün Güneydoğu’nun pahasına, özellikle kölelik meselesiyle ilgili olarak sanayileşmiş Kuzey’i tercih ettiğini düşündüğü için, seçimi Güneyliler tarafından refah ve onurlarına bir darbe olarak görülüyordu. Avrupalı ​​göçmenlerin büyük çoğunluğu da Kuzey'e yerleşti. Bu faktörler, sonunda Güney devletlerinin Birlikten resmen ayrılma kararına yol açan savunmacı-agresif bir zihniyetin geliştirilmesinde rol oynadı.