Marjinalleşmiş bir topluluk, toplumun alt veya çevre kenarlarıyla sınırlı bir gruptur. Böyle bir grubun, ana ekonomik, politik, kültürel ve sosyal faaliyetlere katılımı reddedilir. Marjinalleşme veya sosyal dışlanma, bir grubu üretken kaynaklara ulaşma hakkındaki haklı payından ve refah için maksimum potansiyelini kullanma yollarından mahrum eder. Algılanan normlardan farklı olduğu görülen gruplara yöneliktir.
Marjinalleşme, üyelerini uygun fiyatlı örgün eğitime, eşit istihdama veya cinsiyete bağlı fırsatlara erişemeyebileceği makro düzeyde bir topluluğu etkileyebilir. Bu düzeyde, mağdurların resmi güç yapısına etkisi veya erişimi reddedilir ve karar alma süreçlerine katılamazlar. Mikro düzeyde dışlanma, gelir tutarsızlıkları, mesleki statü ve ırk, din veya cinsiyet etrafındaki sosyal ağlarda ortaya çıkar.
Sosyal dışlanma, toplumun bir bölümünün tabiat altına alınmasına, bir diğeri de ekonomik, sosyal ve politik baskınlığa neden olur. Etkilenen gruplar genellikle sosyal olarak okuma yazma bilmez, eğitimsiz ve diğerlerine güvenir. Yoksullar ve iyi sağlık hizmetlerine erişim dahil, yaşamın temel gereksinimlerinden yoksunlar. Marjinalleşmiş gruplar arasında fakir, çalışan çocuklar, cinsiyet eşitsizliği mağdurları, engelliler ve azınlık dili konuşan insanlar bulunmaktadır. Sorun bir bireyi, grubu, hane halkını veya ülkeyi etkileyebilir.