John Calvin'in öğretileri, her zaman evrendeki her şeyi kontrol eden Tanrı'nın iradesinin ve kendi kendini doğrulayan kutsal yazıların tam egemenliğine odaklandı. Adem'den gelen ilk günahlar yoluyla miras kalan insanların umutsuz toplam ahlaksızlığına vurgu yaptı. İnsanların eylemlerinden kaynaklanan iyi ya da kötü sonuçlardan bağımsız olarak, sonuç daima Tanrı'nın isteğiydi. Calvin'e göre, cehennemden kurtulma, seçim ya da inançla elde edilemezdi, ön değerlendirme kurdu.
Calvin’in öğretilerine göre, Tanrı’nın dünya ve tüm sakinleri için iradesiyle tamamen kontrol edilen bir planı vardı. Şimdiye kadar olan, gerçekleşen ya da olacak olan her şey, Tanrı'nın ilahi tedarikinin sonucuydu. Bununla birlikte, en büyük tartışma konusu, insanların kendi kurtuluşlarında hiçbir rol oynamadığı iddiasıydı. Ne iyi işler ne de iman, bir insana Tanrı'nın lütfuna erişme izni vermez. "Bazılarının sonsuz yaşama, diğerlerinin ise sonsuz lanetlendiğine" "Hıristiyan Dininin Enstitüleri" metninde "onaylandığını" belirtti.
Calvin, Martin Luther'in halefi ve Protestan Reformunun ikinci dalgasının lideriydi, ancak popülizmi savunan ve tutkuyla hareket eden Luther'den daha inançlı, daha müstakil ve entelektüel bir bakış açısı benimsedi. Calvin'in öğretileri radikal ve çoğu için tartışmalıydı, ancak Cenevre'de devlet başkanlığı yaptıktan sonra öğretileri Protestanların kalabalıklarını çekti. Calvin, Protestan tohumlarını ekmeleri için reformist papazları diğer ülkelere gönderdi. Çabaları, Reform Kilisesi, Puritans ve Presbiteryenler'in yaratılmasıyla sonuçlandı.