George Orwell’in "Hayvan Çiftliği" nin ana teması, siyasal gücün kaçınılmaz olarak yolsuzluğa yol açtığı ve bir siyasi sistem ile diğer arasında gerçek bir fark olmadığıdır. Sonunda halkın devrimi bile düşer. yerleşik baskınlık ve geçim kalıplarına geri dönelim.
"Hayvan Çiftliği", hayvanların isyan ettiği, insan sahiplerini uzaklaştırdığı ve kendilerine ait ortak bir hükümet kurdukları bir çiftlikle ilgili alegorik ve distopik bir hikaye. "Tüm hayvanlar eşittir" maximasyonuna dayanarak yeni adlandırılan Hayvan Çiftliği, herkesin eşit sese sahip olduğu katılımcı bir hükümet olarak başlar. Çok yakında, hem en zeki hem de en hırslı hayvanlar olan domuzlar, kendileri için güç almaya başlarlar ve daha az zeki hayvanları tüm zor el emeği yapmaya zorlarlarsa, çiftliğin amiri olurlar. Domuzlar aynı zamanda insanlar gibi, başka şekillerde de giyinmeye, yataklarda uyumaya ve iki bacak üzerinde yürümeye başlarlar. Kitabın sonuna gelindiğinde çiftlikte, kitap başladığında olduğu gibi, sadece insanlar yerine sorumlu domuzlarla birlikte. İlk olarak 1945'te yayınlanan "Hayvan Çiftliği", Sovyetler Birliği'nin bir hiciri ve domuzların lideri olan Joseph Stalin'in bir parodisine hizmet eden Napolyon'la komünizm olarak görülüyor.