Hayaletlere inananlar arasında, gerçekte ne oldukları ve neden var oldukları hakkında birçok farklı görüşler vardır. About.com'a göre geleneksel inanış, hayaletlerin, insan yaşamları ile bir sonraki varoluş düzlemi arasında sıkışıp kalmış ölü insanların ruhları olduğu yönündedir. Hayalet haline gelenler tipik olarak insan yaşamlarında bu tuzağa katkıda bulunan bir trajediye veya travmaya maruz kaldılar.
Hayaletlerin ölü insanlar olduğuna inananlar, genel olarak tüm insanların fiziksel bedenlerde bulunan ruhlar olduğu konusunda hemfikirdir. İnsan yaşamlarında travma geçirenler ölümde fiziksel bedenlerinden çıkarlar, ancak ölümün gerçekleştiğini ve fiziksel bedenin gittiğinin farkında değillerdir. Bu nedenle, ruh halindeyken fiziksel dünyada "sıkışmış" kalırlar.
Hayaletlerin neden var olduğunu açıklayan bir başka teori, bir zamanlar insanlar olarak varoldukları çevre üzerindeki enerjinin kayıtları ya da izleri olduklarıdır. Bu açıklama, bir zamanlar nöbetçi durduğu bir pencerede görülen bir İç Savaş askeri veya bir kez oynadığı odada gülen bir çocuğun duyduğu bir çocuk gibi durumları tanımlamak için kullanılır. Bu görsel imgeler ve sesler daima aynıdır ve inananların artık enerjiler olduğu sonucuna varırlar.