Giovanni Boccaccio'nun "Decameron" adlı romanından "Griselda'nın Hikayesi", kocasını sadakatini, çocuklarını öldürdüğü konusunda ikna ederek ve evinden kovarak öldüren bir kadın hakkında. Çünkü Kendisine sadık kalmaya devam ediyor, onu eve dönmeye davet ediyor ve çocukları ile bir araya getiriyor.
Onun emrindeki kadınların, Saluzzo Marki'si Gualtieri, çekici olsa da, erdemiyle tanınan basit bir kadın olan Griselda'yı seçer. Gualtieri erdemine aşık olur ve babasından onunla evlenme izni istediğinde, ona itaat edeceğine dair onay verir.
Gualtieri'nin Griselda’nın sadakatinden şüphe etmek için bir nedeni yoktur, ancak ilk kızdan sonra 2. sıraya girdikten sonra onu test etmeye karar verir. Griselda, onunla tartışmak yerine, en iyisini bildiği konusunda hemfikir. Gualtieri, ikinci kızları için de aynısını yapar ve Griselda yine kendi isteklerine boyun eğir. Kızlarını öldürmek yerine, Gualtieri, Griselda'nın asla öğrenmediği onları gizler.
Gualtieri, ondan bıktığını ve başka bir kadınla evlenmeyi planladığını söyleyerek Griselda'yı test eder. Griselda, Gualtieri'nin sahip olduğu vardiyadan başka bir şey olmadan onu kovduğunu iddia etmiyor. Diğerleri neden evliliği için savaşmadığını sorduğunda, kocasına saygı duymalarını istedi. Gualtieri, Griselda'nın sadakatinin hiç dalgalanmadığını öğrendiğinde, onu geri dönmeye davet ediyor. Yaptığı zaman, onu yetişkin olan kızlarıyla tanıştırır ve onun Marchioness adını vererek onu onurlandırır.