Filipinler, 1898'de bir bölge olarak bölgeyi ekleyen ABD ile Manila Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle 4 Temmuz 1946'da bağımsızlık kazandı. Filipinler’in sömürge mülkiyeti olması için tasarlanan Filipinler’deki çatışmalar ABD’nin Filipin’in bağımsızlığına yönelmesine neden oldu.
Filipin bağımsızlığı, 19. yüzyılın ortasından beri aranıyordu. 1898 İspanya-Amerikan savaşı sırasında Emilio Aguinaldo, İspanyol yöneticileri kovmak için bir grup isyancıya önderlik etti. Aguinaldo Filipinlerin bağımsızlığını ilan etmesine rağmen, ada ülkesi bu savaşı sona erdiren barış anlaşmasına ABD tarafından resmen eklenmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri ilk önce Filipinler'i sömürge bölgesi olarak korumak istedi, ancak kırılgan Filipinliler isyan ettiler ve geleneksel bir savaştan gerilla çekişmelerine sürüklendiler. 1900’de ABD, Filipinler’e çok fazla özerk yönetim sağlayarak kalpleri ve zihinleri kazanma amaçlı bir kampanya olan "çekim politikası" nı kurdu.
Amerika’nın 1916 Jones Yasası nihai Filipin bağımsızlığına söz verdi ve 1935’te ada ülkesi bağımsız bir topluluk haline geldi. II. Dünya Savaşı sırasındaki Japon saldırıları, savaştan sonra nihayet verilen bağımsızlığa doğru hareketi kesintiye uğrattı. Filipin bağımsızlığından sonra bile, Birleşik Devletler, Filipin topraklarında çok sayıda askeri üs sürdürürken, kapsamlı askeri ve finansal yardım sağlayarak, onlarla özel bir ilişki kurdu.