Ejderhalar Gerçek miydi?

Ejderhalar Gerçek miydi?

Ejderhaların hiçbir zaman gerçek olmadığı konusunda genel bir fikir birliği olmaya devam ediyor. Yaygın olarak tutulan inançların bir efsane olduğuna dair hak kazandıran ejderhaların varlığını destekleyen önemli bir kanıt eksikliği var. Akademik topluluğun çabaları, insanların neden ejderhaların var olduğuna inandığını anlama konusunda daha kolay bir şekilde ortaya kondu.

Ejderha mitinin kökeni hakkındaki en popüler teori, dinozor fosillerinin ejderha kalıntısı olarak yorumlanmasıdır. Dinozor kemikleri ile ejderhaların tarihsel tasvirleri arasındaki fiziksel benzerlikler inanca önem veriyor. Balina kemiklerinin keşfedilmesinin, büyüklüklerinden ve balinaların kendilerinin anlama yetersizliğinden dolayı, ejderhaların varlığına bağlı olduğundan da şüphelenilmektedir. Nil timsahı, özellikle bölgeyi ve yerli türlerini tanımayan Avrupalılar için, ejderha gibi büyük, kertenkele benzeri bir avcının varlığına inancına katkıda bulunacak olan ejderha tasvirlerine benzerlik göstermektedir. Eski zamanlarda timsahlar bazen Güney Avrupa’da Akdeniz’den geçerek bulunabilirler.

Avrupa'dan Asya'ya kadar birçok kültürün folklorunda ejderhalar vardı. Yunan, Hristiyan, Slav ve Çin mitolojilerinde ortaya çıktılar. Bu kültürlerin her biri, Avrupalı ​​portresindeki kötü niyetli kanatlı kertenkelelerden Çin folklorunun serpantin figürüne kadar farklı şekilde tasvir etti.