Avrupalılar Amerika'yı keşfetmeden önce, Cherokee Kızılderilileri Büyük Göller bölgesinden ülkenin güneydoğu kısmına göç etmiş ve öncelikle Gürcistan ve Carolinas'a yerleşmişlerdir. Kütük kabinlerde yaşıyorlardı ve Avrupalı yerleşimcilerle tanıştıktan sonra, sonunda gümrüklerinin bir kısmını kabul etti.
Avrupalı yerleşimcilerle dost olmasına rağmen, Cherokee kabilesi İngiliz Devrimi sırasında İngiliz Devrimi'ne girdi ve hatta sömürgecilere yönelik birkaç saldırıya katıldı.
1830'larda Cherokee topraklarında altın keşfedildikten sonra, Hindistan Kaldırma Yasası kabul edildi. Birçoğu zorla yerleştirilmekten kaçınmak için Kuzey Carolina ya da Appalachian Dağları'na kaçtı. ABD Yüksek Mahkemesi kararına aykırı olarak, Başkan Andrew Jackson, bu "Hindistan’ın kaldırılması" için hazırlık amacıyla gözaltında tutulmaları ve bir kamp kampına yerleştirilmelerini emretti. Şehir kampında çoğu kişi öldü.
Hayatta kalanlar, Gözyaşı Yolu olarak bilinen bir olay olan Oklahoma'a 1.000 mil yürümek zorunda kaldılar. Bu zorlu yolculukta binlerce insan öldü; diğerleri ise yeni topraklarına ulaştıklarında bu yürüyüşe devam eden hastalık ve yaralanmalara yenik düştü.
Cherokee, sonunda gazeteleri, okulları ve kiliseleri içerecek şekilde büyüyen topluluklarını hızla yeniden inşa etti. Günümüzde Oklahoma'da diğer devletlerden daha fazla Cheroke yaşamaktadır ve toplulukları federal olarak korunmaktadır.