John Milton’ın “Paradise Lost” ’undaki destansı konvansiyonlar, hikayenin başlangıcında muse’un kullanılmasını, eylemin ortasında başlayan hikayeyi ve yüksek tarz, konu ve tonu içerir. strong> Milton ayrıca hikayenin olaylarını ve karakterlerini tanımlamak için epik benzetmeler kullanır.
Milton'un "Cennet Kayıp" ın başlangıcında bahsettiği sebep, önceki klasik destanların nedeni değildir. Örneğin, "Odysseus" gibi Yunan destanlarının kötüye kullanımının, hikaye anlatımının gücünü kontrol eden bir tanrıça olduğuna inanılıyordu. Buna karşılık, "Kayıp Cennet" in ciddiyeti, Hristiyanlığın tanrısıdır.
"Cennet Kayıp", "ortam resinde" veya eylemin ortasında başlar. Açılış kitabı, Tanrı ile Şeytan arasındaki savaşın hikayesini anlatıyor. "Kayıp Cennet" konusu, Tanrı Şeytan ve takipçilerinin cennetten atılmasından sonra başlar.
Milton, öyküsünü yazmak için kafiyesiz iambik pentametre veya boş ayet kullanır. Bu stil, Milton'un klasik epik edebiyatı anlatan uzun süredir devam eden cümleler kurmasını sağlar. Milton, bu uzun cümle yapılarını, "Kayıp Cennet" in karakterlerini ve yerlerini tanımlamak için kullandığı destansı benzetmeleri tutmak için kullanır. Epik benzetmeler, bir tanımlamayı daha canlı hale getirmek için kullanılan uzun karşılaştırmalardır. "Paradise Lost" ta destansı bir benzetme örneği, Milton, cehennemde düşmüş meleklerin bedenlerini, İtalyan kasabası Vallombroso'nun nehirleri ve akarsularında yüzen sonbahar yapraklarıyla karşılaştırdığında.