Amerika Birleşik Devletleri davası. Nixon bir dönüm noktası mahkeme davasıydı, çünkü ABD başkanının yargı soruşturmasına karşı mutlak bir savunma olarak yürütme imtiyazını kullanamayacağını kesin olarak kanıtladı. Dava, Watergate skandalı sırasında meydana geldi ve birkaç kaset mahkeme kararı verildikten sonra Nixon, anlaşmazlığın tamamen yürütme organı içinde olduğunu iddia etti. Yargıtay aynı fikirde değildi ve Nixon birkaç hafta sonra istifa etti.
ABD hükümetindeki iktidarın bölünmesi her zaman tartışmalı bir mesele olmuştur; yargı, yasama ve yürütme organları çoğu zaman kendi yetkileri üzerindeki sınırlar üzerinde anlaşmazlığa düşmüştür. Bu anlaşmazlığın erken bir örneği 1796'da Temsilciler Meclisi, Senato'nun Büyük Britanya ile imzaladığı Jay Antlaşması ile ilgili belgeler talep ettiğinde meydana geldi. Başkan Washington, antlaşma yapma yetkisinin tamamen Senato ile yattığını ve Meclis'in istenen bilgileri almadığını iddia ederek bu belgeleri teslim etmeyi reddetti.
Nixon, kendi yürütme imtiyazını talep etmek için benzer bir tartışma girişiminde bulundu. Talep edilen kayıtlarda Watergate skandalındaki kovuşturmalarla ilgili detaylar vardı, ancak cumhurbaşkanı bilgilerin sanıkların davaları için hayati olmadığını ve iç Beyaz Saray iletişimini koruma ayrıcalığına sahip olduğunu savundu. Mahkeme, bu imtiyazın kabul edilmesinin adli inceleme ve kovuşturma nedeniyle battaniye dokunulmazlığına yol açacağına ve Nixon aleyhine oybirliği ile karar verdiğine karar vermiştir.
