Arthur Miller’ın “The Crucible” ı için yapılan bir tez ifadesi, kitabın birisinin bir başka vatana ihanet veya yıkılma suçlamasıyla kanıtlanmadan ne olacağını keşfetmek için Salem cadısı denemelerini kullanması olurdu. Oyun aynı zamanda aşırı davranışın toplum üzerindeki etkisini ve korku ve panik yayılmalarının ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
Cezadan kaçınmak için, birkaç genç kız ormanda eşleşen ruhları yakalayarak köleleri bir kadını suçluyor. Bu kızlar ayrıca Salem’deki diğer kadınları büyücülük yapmakla suçluyorlar. Kimsenin cadı olduğunu ve kim olduğunu bilmediği için kimsenin cadılık yaptığını kanıtlamamasına rağmen, Salem sakinleri yakında korkudan tutulur ve sanığın yargılanmasını talep eder. "Crucible", ABD Senatörü Joseph McCarthy’nin komünist olmakla suçlanan Amerikalılar hakkında geniş çaplı soruşturmalara nezaret ettiği 1950’li yıllardaki McCarthy’nin duruşmasından yararlanıyor.
Bu cadı avları, McCarthy'nin yaptığı duruşmalarda olduğu gibi birçok gizli ajanda gizler. Örneğin, Thomas ve Ann Putnam toplumlarındaki paranoyayı mülklerini arttırmak için kullanıyorlar. Komşularını büyücülükle suçlarlar ve infazlarından sonra topraklarını satın alırlar. İlk suçlamalara öncülük eden Abigail Williams, sevgilisi John Proctor ile ilişkilerini bitirdikten sonra bunu yapar. Eşi Elizabeth Proctor ile büyücülük suçlayarak, Abigail, John ile olan ilişkisini sürdürmenin ve sonunda onunla evlenmenin yolunu temizler.
John Proctor, suçlamalardan şüphe eden birkaç kişiden biri. İlerlemekten endişe ediyor çünkü Abigail'in ilişkilerini açıklayacağını biliyor. Ayrıca onu büyücülükle suçlamasından korkuyor. McCarthy döneminde, insanların öne çıkıp komşularının adlarını silmekten çaresizlikten korktuğu ortak bir korkuyu temsil ediyor.