Maya Angelou'nun şiiri "Still I Rise", siyahların son yüzyıllarda ırkçılık ve baskı sonucu hissettiği, gurur duyup onurlu bir şekilde ayakta durmaları için hissettikleri aşağılanma hakkında. Konuşmacının tarihin yalanlarına teslim etmeyi reddetmesi ve diğerlerinin sahip olduğu tüm sahte inançlara rağmen başarılı bir şekilde iletilmesi güçlü bir mesaj getiriyor.
Şiirdeki imgeler, siyahların gizli ırkçılık sonucu yaşadıkları deneyimler hakkında bir çalışma olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İster “tarihin utancı kulübeleri”, ister “kara okyanus, sıçrayan ve geniş” olsun, bu konuşmacının izleyicisi açık. Bekleyen ırksal ve cinsiyet klişelerine uymayan güçlü siyah kadınlara bakanlar, konuşmacının “şiddeti” için endişe kaynağı olup olmadığını ya da “haksızlığının” saldırgan olup olmadığını soruyor mu? Onun bakış açısı, “atalarının verdiği hediyeleri” getirme misyonunun olduğudur. Sonuç olarak, o "kölenin hayali ve umudu". Irkçılık tahribatına mağdur olanların hepsi bugünün neslinin saygınlığı bakımından en iyisini isteyen bir mirasın parçası haline geldi.