Konfüçyüsçülük, fatihler veya haçlı seferleri yoluyla yayılmadığı için dünya dinleri arasında dikkate değerdir. Bunun yerine, o dönemde önemli Çin etkisi ile "yumuşak bir güç" şeklinde yayıldı. Han Hanedanı tarafından sürdürülen ve sonunda Japonya ve Kore'ye yayılan bir tür devlet tarikatı haline geldi.
Konfüçyüsçülük bir dinden daha az ve bir felsefe daha fazladır. Bununla birlikte, bir nevi dinsel izinden dolayı, genellikle bir din için karıştı. Konfüçyüs idealleri, başta Çin olmak üzere birçok Uzak Doğu kültüründe yerleşiktir. Konfüçyanizm'in kurucusu Kung Fu Tzu'ydu, ama takipçileri arasında bir tanrı olarak görülmedi. Konfüçyüsçülük felsefesinin büyük bir kısmı, özellikle aile ilişkileri olan ilişkiler etrafında dönmektedir. Üstteki kişi ile alttaki kişi arasındaki ideal davranışları yönlendirir. Genelde, bir yönetici, koca veya ağabeyi gibi üstün bir pozisyonda olan kişinin, altındaki insanlara iyilik ve doğrulukla davranması gerektiğini belirtir. Öte yandan, eş, konu ya da küçük erkek kardeşler gibi alt pozisyondaki kişinin, yüksek pozisyondaki kişiye saygılı, sadık ve itaatkar olması gerekir. Bu tutumlar Uzak Doğu kültürlerine özgüdür.