Güney Carolina kültürüyle ilgili bazı ilginç gerçekler, Avrupalıların ilk olarak bölgeyi 16. yüzyıl başlarında keşfetmesinden bu yana devletin ırksal ve etnik açıdan farklı bir nüfusa sahip olduğu; ancak kültür, ırk ve kölelik gibi meseleler üzerine keskin bir şekilde bölünmeye devam ediyor. İlk Avrupalılar, ekvaları kurmak için yanlarında Afrika köleleri getiren İspanyol ve Fransız yerleşimcileri içeriyordu.
İngiliz yerleşimciler, devleti başarılı bir şekilde sömürdü ve 1600'lerin başlarında, birçok Afrika kabilesini köleleştirerek, aynı zamanda Afrika ve Karayip kolonilerinden köle ithal eden tarlaları kurdular. 1700 itibariyle, köle nüfusu beyazları aştı ve üç kıtadaki yüzlerce kültürü temsil etti.
Güney Carolina’da, devletlerin haklarının üstünlüğünü savunan uzun bir geçmişe sahiptir. Güney Carolina’nın ilk ayrılma girişimi, 1776’da Kıta Kongresi’nin köleler de dahil olmak üzere her iki sömürgenin nüfusuna dayanan vergileri artırmaya çalıştığı zaman oldu. John C. Calhoun, 1820'lerde ülkenin başkan yardımcısı olarak görev yaparken bile, ayrılma konusunda vokaldi. İç Savaşın patlak vermesinden 150 yıl sonra, sakinler hala devletin ayrılmasının köleliğin savunması mı yoksa devletlerin hakları için vatansever bir duruş mu olduğunu tartışıyorlar.
Bu görüş ikilemi, 2015 yılı haziran ayında, eyalet başkenti gerekçesiyle bir Konfederasyon bayrağının sergilenmesi konusundaki tartışmalarda açıkça görülmektedir. Bayrağın savunucuları, bayrağın bağımsızlık için yiğitce savaşan kahraman atalarını onurlandırmakta ısrar ettiler. Diğerlerine göre, bayrak adaletsizlik nesiller temsil eder. Tutkulu tartışmalardan ve geniş ulusal medya yayınlarından sonra, eyalet meclisi bayrağı Temmuz 2015’te kaldırmak için oy kullandı.