Endokrinoloji Derneği'ne göre, düşük prolaktin düzeyleri, bir kişinin düşük anne sütü üretimine ve muhtemelen daha zayıf bir bağışıklık sistemine neden olabilecek hipoprolaktinemiye sahip olduğu anlamına gelir. Bunun bir sonucu olarak sağlık sorunları yoktur.
Endokrinoloji Derneği, düşük prolaktin seviyelerinin normal olarak hipofiz bezinin underaktivitesinden kaynaklandığını belirtir. Prolaktin, metabolik ve üreme işlevlerinden, ayrıca sıvıların ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesinden sorumludur. Hipofiz bezi tarafından prolaktin üretiminin iki ana düzenleyicisi dopamin ve östrojendir. Hipotalamus tarafından üretilen Dopamin, prolaktin üretimini inhibe eder. Bu nedenle, yüksek seviyede dopamin salgılanan düşük prolaktin seviyelerine neden olur.
Öte yandan, Endokrinoloji Derneği östrojenin prolaktin üretimini arttırdığını belirtti. Araştırmalar, östrojen seviyelerinin yüksek olduğu zamanlarda kanda daha fazla prolaktin bulunduğunu göstermektedir. Tirotropin salgılayan hormonlar, anti-idrar söktürücü hormonlar ve oksitosin de prolaktin seviyelerini arttırabilir veya azaltabilir.
Hipoprolaktineminin zıttı, kanda çok fazla prolaktin bulunması şartı olan hiperprolaktinemidir. Bu durum, kadınlarda adet döngüsü bozukluklarına ve istenmeyen anne sütü üretimine neden olabilir ve erkeklerde testosteron eksikliğine yol açabilir.