Parlamento ile İngiltere'nin hükümdarı arasındaki dini ve siyasi çatışmalar Şanlı Devrim'e neden oldu. Parlamento için yetkilerin artmasına, Amerikan kolonilerinde bağımsızlığın ve İrlanda'nın Protestan hakimiyetine yol açtı. 1688'de meydana gelen Şanlı Devrim, İngiltere'deki anayasal monarşinin evrimi için zemin hazırladı.
On yedinci yüzyıl İngiltere, Katolikler ve Protestanlar arasındaki dini çatışmalarla dolu dengesiz bir yerdi. Monarşinin 1660 yılında restorasyonundan sonra, keskin Protestan Parlamentosu ile gittikçe artan Katolik hükümdarları arasındaki çatışmalar büyümeye başladı. 1685'te tahttan yükselen Kral II. II, bu özgürlüğü dini özgürlüğe izin vererek, Katolikleri askeriyede önemli konumlara atayarak ve Parlamentosu askıya alarak ağırlaştırdı. Ayrıca genç bir Katolik soylu kadın, Modena'lı Mary ile evlendi ve tahtının Protestan oğlu William of Orange'a geçmek yerine, tahtın James'in ölümünde Katolik elinde kalmasını sağlayacak bir çocuğu vardı. Parlamento William ve karısını gelip kraliyet ayrıcalıklarına ilişkin bazı sınırlar karşılığında ortaklaşa yönetmeye davet etti. Bu kansız darbe, Şanlı Devrimi olarak tanındı. O zamandan beri hükümdarların yasalardan vazgeçmelerine, sabit bir orduyu korumalarına, parlamento rızası olmadan vergi yükseltmelerine veya Katolikliği kabul etmelerine izin verilmedi. Yeni hükümdarlar Katolik İrlanda’daki tutuşlarını sıkılaştırdı, ancak II. James’in kontrol etmeye çalıştığı Amerikan kolonilerini bıraktılar ve bu da onların eşsiz bir siyasi kültür geliştirmelerini sağladı.