Langston Hughes, şiirleriyle, kitaplarıyla ve oyunlarıyla topluma büyük katkıda bulundu. Hughes ayrıca Chicago Defender için bir köşe yazarıydı. Birçokları Hughes’un 1920’lerde Harlem Rönesansı’nda önemli bir yazar olduğunu düşünüyor.
Yazıları boyunca, Hughes ırkçılığı kınadı ve sık sık çocukluk kitaplarını, gazete sütununda, kitaplarında ve şiirinde yazmaya ek olarak eşitlik öğretmek için kullandı. Yaratıcı yetenekleri, sözleriyle, Afro-Amerikan maneviyatını ve kültürünü kutlamasına izin verdi.
Hughes, "Nehirlerin Konuşması" adlı şiiriyle ünlüdür. Bu çok beğenilen şiir ilk "The Crisis" dergisinde yayımlandı. Şiirlerini, Meksika'da iken, liseden mezun olduktan kısa bir süre sonra babasıyla birlikte yazdı. Hughes, Amerika Birleşik Devletleri'ne dönüp Columbia Üniversitesine kaydolurken Harlem Rönesans hareketinin bir parçası oldu. Sonunda Hughes, Columbia'dan ayrıldı ve kendisini dünyanın dört bir yanında, çoğunlukla şiirlerini ve yaratıcı yazma becerilerini geliştirebildiği gemilerde alan işlere başladı.
1967'deki ölümünden sonra, Hughes'in eserleri önemli bir popülariteye sahipti ve 2014'ten itibaren bazıları hala kolejlerde ve liselerde okunuyor. Başlıkları arasında "Ağlamaktan Kaçınmak", "Basitlerin Dönüşü" ve "The Weary Blues" şiiri bulunur.