Baykuş, birçok kültürde bilgelikten şansa ölüme kadar değişen zengin sembolizm nesnesidir. Birisi bu gizemli kuşu dövme olarak alarak kalıcı ve güçlü bir açıklama yapabilir.
Baykuşlar öncelikle bilgelik yaratıkları olarak bilinir. Örneğin, bilgelik ve askeri zaferin tanrıçası olan Yunan tanrıçası Athena ile ilişkilendirilirler. Savaş alanındaki bir baykuşun yaklaşmakta olan zaferi gösterdiğine inanılıyordu. Kapak tarafında bu, baykuşların bazen ölümün habercisi olarak görüldüğü anlamına da geliyordu. Bazı Kızılderili kültürlerinde, baykuş ölü bir kişinin ruhunu temsil edebilir. Bir baykuş dövmesi, bilgeliği sürdürmeyi ve savaşı kaybetmenin ayrı bir olasılık olduğunun bilincindeyken, bunu elde etmek için zorlukla çalışma isteğini temsil edebilir. Hedeflerine ulaşmak için savaşırken akıllıca kararlar vermek bir hatırlatma olabilir. Hindu kültüründe, baykuşlar tanrıça tanrıçası Lakshmi ile ilişkilendirilir. Şans ve refahın sembolü olarak görülürler.
Modern kültürde, baykuş “Harry Potter” ve “Winnie the Pooh” gibi eserlerde kayda değer bir görünüm sergiler. Bu gibi durumlarda, baykuşların arkasındaki anlam ve sembolizm hakkında ve söz konusu baykuşun karakteri hakkında daha az şey ifade eder. Örneğin, "Harry Potter" da Hedwig'in baykuşun sadakat, bağlılık, zor bir çocukluktan kaçma ve nihayetinde bu çocukluk kaybını temsil ettiği düşünülmektedir.