Vücuttaki yerinden bağımsız olarak, Amerikan yerlilerinin dövmeleri, hangi kabilenin ait olduğunu tanımlamak için kullanıldı. Ayrıca, belirli bir kabiledeki üyeleri tanımlamak için de kullanıldı.
Tanıma ile ilgili olarak, Kızılderili dövmeleri, yalnızca birinin hangi kabileye ait olduğunu değil aynı zamanda bu kabilenin içindeki konumlarını gösterir. Yerli kabilelerin üst düzey üyeleri özel ve benzersiz dövmelerle süslendi. Bazı kabileler, bir üyenin başardığı belirli işleri sembolize etmek için dövmeler kullandı. Bu dövmeler başkalarına bu kişinin özel bir şey yaptığını bildirdi.
Dövmeler aynı zamanda gücü çağırmanın bir yolu olarak kullanıldı. Birçok Kızılderili kabilesi, herkesin yaşamı boyunca rehberlik eden bir ruh hayvanına sahip olduğuna inanıyordu. Kendisine dövme yaptırmış bir ruh hayvanının görüntüsünü alarak, o kişinin o hayvanın gücünü çağırabileceği düşünülmüştü.
Tüyler de sembolizm yönünden zengindi ve çoğu zaman Yerli Amerikan dövme sanatında kullanıldı. Farklı kuşlardan elde edilen tüyler, farklı nitelikler veya idealler anlamına gelir. Örneğin, baykuş tüylerinin ölümün sembolü olduğu, mavi jay tüylerinin de iyileştirici güçler içerdiği düşünülüyordu.
Yerli Amerikalıların kullandığı diğer dövmeler totem direkleri, kokopellis ve rüya yakalayıcılardı. Totem direkleri genellikle bir kabileyi veya aileyi sembolize eder ve koruyucu olarak kullanılan hayvan tasarımlarını kullanır. Kokopelli, flüt çalan bir adamın resmi ve doğurganlığı temsil ediyor. Rüya yakalayıcılar, yaratıcılığı ve bilgeliği temsil eden bir hayvan olan örümceği simgeleyen sekiz noktanın ortasında çapraz ağ örtüleri içeren el yapımı ahşap çemberlerdir. Sallanan tüyler ve taşlar, koruma için eklendi ve bir yatağın yanına asıldıklarında, rüya yakalayıcıların kötü rüyaları filtrelediğine ve sadece iyi rüyaların geçmesine izin verdiğine inanıldı.